hayat
29 Mart 2020 Pazar
hayat
Hayattayken hiçbir seyin sonu olmadığını düsünen veya hayatın işleyisinden bu sekilde hisseden insanlar bu dünya için yaşarlar kendilerini sarsacak biri olmadıkça.Çoğu zaman birilerin bizi itip kakması veya sarsması gerekir bir şeylerin farkına varabilmemiz için.İnsanın dogasında vardır bu destek alarak ayağa kalkma durumu.insanların gecmiste toplu halde yasamalarının sebeblerinden biride budur aslında.Bütün olmak ister insan,birilerine bağlanmak,birlikte vakit geçirmek ister.İnsanlardaki bu düsünce en saf duygulardan biridir.Ne yazık ki insan günümüzde git gide bu saflığını yitiriyor.İnsan içindeki bu tarz saf duyguları kaybetdikçe insan olmaktan çıkıyor.Farklı yasam formlarına dönüsüyor adeta.Hissizleşiyor,Uyuşuyor,Vahşileşiyor kısacası kendini kaybediyor.Git gide değişen bu insanlar bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor.Bu karmaşada kendini kaybetmek istemeyen insanlar ise yavaş yavaş uzaklaşıyor diğerlerinden.Kendini yalnızlığa sürüklüyor.Her ne kadar günümüz yüzyılı buna izin vermesede.Yalnız kalan insan da değisiyor aslında.Kendini diğerlerinden soyutlasa bile yalnızlık ağır geliyor bir sekilde iletişim kurmak zorunda kalıyor.Uzun süre çevresinden kopan insan bu seferde psikolojik olarak etkileniyor.Bu şekilde kısır döngüye giren hayat insanı boğuyor.İnsan farklı şeyler yapmaya başlıyor.Kendini korumak için.Ne yapacagına karar veremeyen insan ise ya bu hayatın düzeni arasında akıp gidiyor ya da dayanamayıp kendini öldürüyor.Bilirsiniz ateş çemberinde kalan akrep kendini sokarmış.
Yer:
Türkiye
Kaydol:
Yorumlar (Atom)